Bilinç Zıplamaları

28 Ağustos 2008 Gönderen:Sade Yorumlayın

Bazen sıkıcı, bazen neşeli, bazen pazarlamacı, bazen kültür abidesi, belkide hiçbirisi. Uzun soluklu olmasını beklemedim hele okunmasını ve yorumlanmasını hiç öngörmediğim şahsen beğendiğim haberleri paylaşarak vakit doldurduğum, bazen heveslenerek insanlara birşeyler anlatmaya çalıştığım, bazense yorumlarımı paylaşmaktan çekindiğim de kolaycılığa kaçıp alıntıladığım bir blog sayfamın varlığı beni ne mutlu nede mutsuz edecek bir konumdan ileriye gidemedi. İnsan yazdıkça içinden geçenleri yada düşündüklerini söyledikçe rahatlar felsefesinin neresindeyim onuda pek kestiremedim. Bir bloga sahip olmanın psikolojik olarak insana bir yardımı olduğunu söyleyemem. Vaktimi iyi değerlendirdiğim hissine sebep vermesi ise biraz rahatlatıcı.

En sevdiğim kısım Feedjit! Kim? Nereden? Nasıl blogun yolunu bulmuş!
Genellikle ziyaretçilerin yolları bir bir arama motorundan enterasan konuları aratarak gelmişler. Bu arama motorlarından en tercih edileni herkesin bildiği gibi Google hemde yeni önerici özelliği ile.

Ancak bu yazıların hepsine bir şekilde ulaşılırken çok mu kötü içerikle karşılaşıldığından bilemiyorum yoksa Bloggerın ''blogadı.blogspot.com'' uygulamasındandır bilinmez insanlar burada paylaşılanları ''http://www.siteadi.com'' gibi bir siteden okuyor bilgileniyor gibi hissedemiyor. Tabi bunu bir genelleme yaparak söylemek doğru olamaz. Bunu hakkı ile yapabilmiş bloglarda mevcut. Başaran bloglarda şu dikkatimi çekti, istikrar, konu bütünlüğü, çaba ve iyi niyet, yorumlara hızlı ve nazik cevaplar,... Bununla beraber tabiki Google işbirlikleri (mecburen de diyebiliriz). Tanıtım amaçlı sitelere üyelikler, arkadaşlıkların kurulabilmesi için ziyaretçilerinde sitelerinin ziyaret edilmesi hatta yazılarına yorumlar,... Liste çok uzayabilir. Birçok sebep ve uygulama sayılabilir. Ve sonuç sevindirici olabilir.

Tabi ne beklendiği ilede alakalı bir durum söz konusu büyük meblalarda para kazanmak için yapılabilecek bir işten ziyade keyfen yapılması ile daha başarılı olunabileceğini düşünüyorum. Zira blog ve para ilişkisinden çıkan sonuçla zengin olmak imkansız. Bazı yatırımlar yaparak, stratejik bir büyüme, disiplin, kalite, farklı ürün yelpazaesi,... yakalanarak şuanda ülkemizde gelişmekte olan e-ticaret sitelerinden olmakta pek basit olmadığı gibi yapılamayacak bir işte değil. Bunun en büyük örneklerinden birisi de Hepsiburada.com ve hikayelerini izleyebilirsiniz.


Kaynak

Hepsini izlermisiniz bilemem ama en azından başlangıç kısmını dinlemenizi öneririm. Bazen herkesin sizi deli gibi görmesine rağmen inandığınız uğruna çalışmanın gereğini kısaca kanıtlayan bir durum.





İnsan inandığı uğurda gerekirse ölebilmeli. Taraftarın yaptığı ''Ölmeye Ölmeye geldik...''' tezahuratlar gibi değil elbet ancak güvendiği ve inandığı uğurda çaba sarfedebilmeli aynen Martin Kippenberger’in eserinde olduğu gibi birçoğuna göre yanlış yorumlanabilecek bir eser olmasına karşın sanatçı bunu yapmaktan kaçmadı. Çaba sarf etti ve istediği bir eseri gerçekleştirdi. Bunun yanında eserlerimiz yaptığımız işlerle olabileceği gibi hobilermizlede gerçekleşebilir. İşimizin farklılığı yapabileceğimiz olası eserlerin önünde bir set olamaz. Olmamalıdır. Eserlerden derken hertürlü eseri düşünebiliriz. Dünkü Cemal Şakar : 'Öykü plastik bir uğraştır' yazımda Cemal Şakar'ın kendi eserleri (Öyküleri) hakkındaki görüşlerinden bir alıntı ile noktalayayım;
''Öykü yazmayı her zaman eylemlerimden bir eylem, amellerimden bir amel olarak gördüm. Yani bana ait bir çaba.''


Burda...

0 yorum »

Yorumunu Bırak!