,

Dört Huy Dört Kuş

21 Eylül 2008 Gönderen:Sade 0 yorum

Daha önceki bir yazımda sizlere Mevlana Felsefesi hakkında bir kitap önermiştim. Hanri Benazus'un Çağlar Ötesini Aydınlatan MEVLANA FELSEFESİ kitabında 74. Sayfada yer alan bir alıntı yapmak istedim umarım okunması için bir vesile olur.

İnsan kendisine bahşedilen üstünlüğe ulaşabilmek için dört vasıftan kurtulmalıdır. İnsanın yaşamında devamlı birer ayak bağı olan bu dört huy, dört kuşa aittir.

Şöyle der;

' Tavus kuşu gibi azametli,
Kaz gibi hırslı,
Horoz gibi şehvete düşkün olmak ve
Karga gibi olmayacak ümitlere düşüp,
Uzun ömre tamah etmek...'



Burda... Devamını oku

, , ,

Salvador Dali

19 Eylül 2008 Gönderen:Sade 1 yorum



Salvador Domingo Felipe Jacinto Dalí y Domènech, kısaca Salvador Dalí (11 Mayıs 1904 – 23 Ocak 1989), İspanyol sürrealist ressam. Gerçeküstü eserlerindeki tuhaf ve çarpıcı imgelerle ünlenmiştir. En iyi bilinen eseri olan Belleğin Azmi,ni 1931'de bitirmiştir. Devamı ve tüm hayatı hakkında bilgi alabilmek için tıklayınız

Salvador Dalí'nin kapsamlı bir retrospektifi niteliğini taşıyacak sergide; yağlıboya tablolar, çizimler ve grafiklerden oluşan 270 eserin yanı sıra, el yazmaları, fotoğraflar ve çeşitli dokümanlar yer alacak.

YER: Sakıp Sabancı Müzesi
TARİH: 20 Eylül 2008 - 20 Ocak 2008
AÇILIŞ SAATİ: 10:00
Daha fazla Bilgi İçin...



Devamını oku

, ,

Yalakalar, Yardakçılar ile Sistem

09 Eylül 2008 Gönderen:Sade 0 yorum

Sultan Aziz’in saltanatında Keçecizade Fuad paşa’nın istifasından sonra 1863’te kısa süre (5 Ocak 1863 - 1 Haziran 1863) sadrazamlık da yapan Yusuf Kamil Paşa bu vasıftaki insanları teşhirle eğlenen bir mizaca sahipti... Mısır Hidivi’nin damadı, İstanbul’da birçok hayır ve hasenâtı vardır. Bunların başında, hanımı ile birlikte yaptırdıkları, Üsküdar’daki Zeynep Kâmil Hastanesi gelmektedir. Ayrıca câmi, okul, çeşme gibi hayrat bırakmışlardır. Kâmil Paşanın şiirleri ve münşeâtı (nesir-mektuplar) da mevcuttur. Arapça, Farsça ve Fransızca bilirdi. Kâmil Paşanın edebiyatçı olarak tanınmasını sağlayan eser, Fenelon’un yazdığı Telemak’ın Maceraları adlı kitabın tercümesi olan Terceme-i Telemak’tır. İlk kez yabancı bir yazarın kitabını tercüme etmiştir.

Bir keresinde mükellef yemekler iştahla yenildikten sonra sıra meyve faslına gelmiş. Ve hizmetliler masaya üzerine buz parçaları serpilmiş çilek getirmişler. Tabağa uzanan Yusuf Kamil Paşa, çatalına taktığı iri bir çileği ağzına götürürken kazara masadaki tuz kâsesinin içine düşürmüş, ama meyve ziyan olmasın diye çileği iyice tuza bulayıp yemiş. Ağzındaki kötü tada rağmen renk vermemiş çevresindekilere hatta: ‘Tuzlu çilek hiç de fena olmuyormuş, isteyen deneyebilir’ diye tavsiyede de bulunmuş... Hazurundan birkaçı denemişler hemen ve ‘Paşam hakkıâliniz var, gerçekten nefis oluyor...’ hükmünü vermişler... İleri gidip ‘Bundan sonra çileği hep tuzlu yemek isterim’ diyen; ‘Tuzlu çileğin lezzetini keşfetmekte geç kalmışız’ diyen olmuş... Kamil Paşa davetliler arasında bulunan ve kimseden sözünü esirgememesiyle tanınan, Minas Efendi’ye dönüp ‘Arkadaşların görüşleri için sen ne dersin’ diye fikrini sormuş... Minas Efendi’nin bu soruya verdiği cevap bütün zamanlar için anlamlı: Paşam, bu adamlar bu düşüncelerini özel hayatlarında söyleseler üzerinde durulmaya değmezdi. Fakat bu ikiyüzlü lafları devlet hayatı içinde sarf ettiklerini işitince memlekette işlerin neden kötüye gittiğini anladım...”

Bu bir gazetenin günlük konularla alakalı olarak, yükselen İslamcı seslere Osmanlı Devleti'nden yani unutmayacağımız yada unutamayacağımız benliğimizden, taa içerden verilebilecek güzel bir cevaptır. yusuf Kamil Paşa'nın yaşadığı bu olay ve Minas efendinin söylediği bu söz herzaman için devlet görevlileri için geçerlidir.

NOT: Radikal gazetesindeki haberin aynısını başka bir sitede görünce ve yayımlanma tarihinin de 2005 yılı olduğunu görünce şaşırdım biraz. Düşün, bağla.
Devamını oku

,

Juan Roman Riquelme

Juan Roman Riquelme, 24 Haziran 1978’de San Fernando, Buenos Aires’de dünyaya geldi. Orta sahada oyun kurucu olarak görev alan futbolcu halen Boca Juniors ve Arjantin milli takımında görev yapmaktadır.

Futbol Kariyeri:
10 nüfuslu yoksul bir ailenin çocuğu olarak San Fernando’da dünyaya gelen Riquelme Don Torcuato’da hayatını sürdürdü. Riquelme, Argentinos Juniors’un genç takımında oynarken Arjantin’in ünlü futbol kulüplerinden olan Boca Juniors ve River Plate’in dikkatlerini çeker. 1995 yılında çocukluğunda rüyalarını süsleyen Boca formasını giyer. Boca Riquelme transferi için Argentinos Juniors’a 800.000 $ bonservis bedeli öder. Bir yıl sonra, tarihler 10 Kasım 1996’yı gösterdiğinde Union de Santa Fe takımına karşı oynanan ve Boca’nın 2-0 üstünlüğü ile biten maçta ilk kez profesyonel formayı giyer. Bundan iki hafta sonra, Boca forması ile ilk resmi golünü Huracan karşısında 6-0’lık karşılaşmada kaydeder.

Futbol Club Barcelona Kariyeri:
Boca Juniors ile geçirdiği başarılı yedi sezonun ardından 2002 yılında 11 milyon Euro bonservis bedeli ile FC Barcelona’ya transfer oldu. Transferin gerçekleşmesinden kısa bir süre önce kardeşi Cristian’ın kaçırılması ile talihsiz bir olay yaşadı. Kardeşinin serbest bırakılması için fidye müzakerelerde bulundu ve nihayetinde istenen fidyeyi ödedi. Dönemin FC Barcelona teknik direktörü olan Louis van Gaal’ın Riquelme’nin yeteneklerini hor görmesi ve O’na önem vermeyerek ilgisiz davranması ve nadiren verdi şanslarda da Riquelme’yi daha çok kanatlarda oynattı. Tabi Riquelme gibi oyun kurma becerisi olan, mücadele gücü yüksek, top tekniği yüksek, ön libero olarak kontra atak oyununa yön verebilen, ve ona serbestlik verildiğinde neler yapabileceğini kimsenin kestiremeyeceği bir orta saha oyuncusu için kanatlara deplase olan bir strateji ile oynamak kendi meziyetlerini tam olarak gösterememesine sebep oldu. Buda Riquelme’nin ilk 11 şansını giderek azaltmaya başladı. Van Gaal artık Riquelme’yi yedek bir oyuncusu olarak görüyor daha çok yedek kulübesinde oturtuyor ve O’na İspanya Kupası ve Şampiyonlar Ligi grup maçlarında ilk 11’de yer veriyordu. Ve sezon sonra Villarreal’e kiralandı.

Villarreal C.F. Kariyeri:

Yeni takımı Villarreal’de Arjantin’den ve Güney Amerika’dan komşu ülke oyuncularının ve özellikle başta dönemin Arjantin milli takım kaptanı Juan Pablo Sorin varlığı takıma adaptasyonunu hızlandırmıştır. 2004-2005 sezonunun ardından İspanya’nın ünlü spor gazetesi Marca tarafından ‘Artistic Player’ olarak seçildi. 2005’te FIFA tarafından Yılın En İyi Oyuncusu ödülüne aday oldu. Villarreal muhteşem performansını iki yıl boyunca sürdüren ve takımın değişmezi olan Riquelme’nin bonservisinin %75’ini 8 milyon Euro’ya F.C. Barcelona’dan alarak Riquelme ile 4 yıllık kontrat imzaladı. Geri kalan %25’lik kısım ise Villarreal’in Riquelme’yi başka bir kulübe satması durumunda FC. Barcelona’ya ödenecekti. Tabi anlaşmada Barcelona’nın kadrosunda yer alan Deco, Mark Van Bommel, Xavi Hernández, Andrés Iniesta ve Ronaldinho gibi kalitesi tartışılmayacak yıldızların olmasının yanında İspanyol Kulüplerinde Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerden sadece 3 futbolcunun takımlarda oynama kriteri de etkili olmuştur.

7 Aralık 2005 tarihinde Villarreal’in kendi sahası Estadio El Madrigal’da Fransız Lille OSC takımını 1–0 yenerek UEFA Şampiyonlar Ligi gruplarından Benfica ile birlikte bir üst tura çıkma şansını yakalarken aynı grupta bulundukları İngiliz devi Manchester United F.C. turnuvaya veda ediyordu.

Villarreal için ilk kez katıldıkları Şampiyonlar Ligi turnuvasında gruplardan çıkmak, başarılı ve gayette kazançlı bir sezon olarak değerlendirilebilecek olsa da Riquelme transferinde F.C. Barcelona ile yapılan anlaşmanın şartlı gelir maddelerinden biri gereği Katalan kulübe 1 milyon Euro ödüyordu. Diğer bazı şartlı gelir maddelerinde de şöyleydi; La Liga 2005–2006 sezonunda Villerreal sezonu ilk dört içinde bitirirse Katalan ekibe 2 milyon Euro ödeyecekti. La Liga 2005–2006 sezonunu 7. bitirdiler. Aynı madde La Liga 2006–2007 sezonu içinde aynı şartlarla uygulanacaktı. La Liga 2006–2007 sezonunu 5. bitirdiler. Gruptan çıkma başarısını gösteren Villarreal ilk turdaki İskoç Temsilcisi G.Rangers’i 2-2 ve 1-1 lik skorlarla deplasman gölünün önemini göstererek eledi. Çeyrek Finalde İtalyan temsilcisi Internazionale takımına deplasmanda 2-1 ve kendi evinde 1-0 ‘lık skorlarla eve dönüş biletini veriyordu. Artık kupaya çok yaklaşıldığı ve rüyanın gerçekleşebileceği herkes tarafından söylenmeye başlanmıştı ki Yarı Finaldeki ilk maçın deplasmanda İngiliz temsilcisi Arsenal’e 1-0 kaybedilmesi ile biranda ümitler yerini tedirginliğe bırakmaya başlamıştı ancak Villarreal’in kendi evinde oynadığı baskılı ve istekli oyun tüm tedirginliklerin gereksizliğini ispatlıyordu adeta. Ve dakikalar 88’i gösterdiğinde 0–0 golsüz eşitlikle devam eden maçta hakem Valentin Ivanov Gaël Clichy'nin oyuna sonradan giren José Mari’ye yaptığı hareket sonrası penaltı noktasını gösterir. Maçın son dakikaları tüm ümitlerin gerçekleşeceğine olan inancın zirve noktasıydı. Topun başına geçen takımın duran top ustası Riquelme’ydi pek tabi ancak bu kez istediği vuruşu yapamadı ve 36 yaşındaki deneyimli kaleci Jens Lehmann topun ağlarla buluşmasını önledi.


Boca Juniors Kariyeri:
Villerreal menajeri Manuel Pellegrini ile Riquelme arasında yaşanan gergin durum sonrası 2007 yılının Şubat ayında Riquelme Boca Juniors’a beş aylığına kiralanır. Riquelme, bir orta saha oyuncusu olmasına karşın attığı 8 golle 10 golü bulunan Salvador Cabañas’ın ardından turnuvanın en çok gol atan ikinci oyuncusu olarak harika bir performans sergileyerek Boca’nın 2007’de 6.kez Copa Libertadores Şampiyonluğuna ulaşmasında baş mimarı oldu. Bu yüksek performansı ile Copa Libertadores’in en değerli oyuncusu seçildi.

26 Kasım 2007 tarihinde Riquelme Villarreal ile Ocak 2008 de açılacak olan transfer sezonunda Boca Juniors a katılmak üzere anlaşmaya vardı. Ve halen Boca Juniors forması ile futbolseverlere keyifli maçlar izletmeye devam ediyor.

Arjantin Milli Takımı Kariyeri
Jose Pekerman yönetimdeki Arjantin Genç Milli Takımı ile Riquelme, Güney Amerika Gençler Şampiyonasını ve FIFA U-20 Dünya Kupasını 1997 senesinde kazandı.

2006 Dünya Kupası
Çeyrek Finalde Almanya karşısında Riquelme’nin 49.dakikada kullandığı korneri gole çeviren Robert Ayala ile öne geçmesine rağmen Klose’nin 80.dakikadaki golü ile maç uzatmalara gitmiş uzatmalarda da 1-1 lik eşitlik bozulmamış ve penaltı atışları sonucu Ayala ve Cambiasso’nun kaçırdıkları penaltı vuruşları sonrası Arjantin Yarı Finalist olma şansını kaybetmişti. Pekerman’ın da bu Milli Takımlardaki görevinin sonu oldu yerine 1990-1994 senelerinde de Arjantin Milli Takımında görev yapan Alfio Basile getirildi. Alfio Basile, Riquelme hakkında; "Roman'ın oynayış şekli her zaman çok hoşuma gidiyor. O çok farklı. Her zaman klâs bir futbol sergiliyor. Maça kimsenin arkasında başlamıyor çünkü o istisna. Tabi hiçbir futbolcu vazgeçilmez değildir ancak o Milli takım için gerçekten çok önemli" sözlerini sarf etmiştir.

2007 Copa America
Alfio Basile’in 2007 Copa America’ya çağırdığı Riquelme, grup maçlarının ikincisinde biri penaltıdan diğeri kafayla attığı gollerle Kolombiya karşısında 4-2’lik skorla kazanılan maçta galibiyetin mimarı oldu. Çeyrek Finalde Peru karşısında alınan 4-0’lık galibiyette 2 gol attı ve Lionel Messi’nin attığı golde de asist yaptı. Yarı finalde Meksika karşısında 5. golünü penaltıdan kaydetti.

2008 Beijing Olimpiyat Oyunları
Yarı finalde Arjantin’in Brezilya karşısında 3-0 lık aldığı galibiyette Riquelme’nin penaltıdan bir golle turnuvadaki ilk ve son golünü attı. Arjantin finalde karşılaştığı Nijerya’yı 1-0 yenerek Beijing Olimpiyatlarında Futbol Erkekler turnuvasında altın madalyayı elde etti.

2010 Dünya Kupası Elemeleri
Halen devam eden elemelerde takım kaptanı olarak görev alan Riquelme, Şili ile oynanan maçta 2 frikik golü ile takımının 2-0 lık galibiyete ulaşmasını sağladı. Bolivya ile oynana maçta da 2 gol atarak galibiyette önemli rol oynadı. 2010 FIFA Dünya Kupası Elemelerinde (CONMEBOL) toplamda attığı dört golle şuan gol krallığında lider durumda. Brezilya, Paraguay, Uruguay, Kolombiya, Şili ve Arjantin arasında çekişmeli bir mücadele sürüyor.

Son Olarak Kısa Kısa Bilgiler vermek isterim:

Futbolcunun Tam Adı: Juan Román Riquelme
Doğum Tarihi: 24 Haziran 1978
Doğum Yeri: San Fernando, Arjantin
Milliyeti: Arjantinli
Avrupa Birliği Pasaportu: Yok
Boy: 182 cms
Ağırlık: 75 kg
Kulüp: Boca Juniors
Mevki: Oyun Kurucu (Attacking Midfielder )[L, C]
Kontrat Sonu: Haziran 2009
Daha Önce Oynadığı Takımlar ve Transfer Bonservisleri:
Argentinos Juniors > Boca Juniors
Boca Juniors > (11 milyon Euro) Barcelona
Barcelona > Villarreal (kiralık)
Barcelona > (7 milyon Euro) Villarreal
Villarreal > Boca Juniors (kiralık)
Villarreal > (9 milyon Euro) Boca Juniors

İlk Milli Takım Formasını giydiği tarih: Kasım 1997, Kolombiya
Milli Forma İle attığı Gol Sayısı: 17
Forma Giydiği Dünya Kupası: Almanya 2006

Başarıları:

FIFA U-20 World Cup (1997)
Olympic Games (2008)
Copa Libertadores (2000, 2001, 2007)
Intercontinental Cup (2000)
Argentinian Torneo de Apertura (1998, 2000)
Argentinian Torneo de Clausura (1999)
Argentinian Primera División Footballer of the Season (Clausura 1999, Apertura 2000)
South American Footballer of the Year (2001)
ArgentinianFootballer of the Year (2001)


KAYNAKLAR:

bbc.co.uk

2008 Summer Olympics - Men's tournament

2008 Summer Olympics

Riquelme
Devamını oku

, ,

Koptu Kervan - Sevdim Seni

02 Eylül 2008 Gönderen:Sade 3 yorum

Gurbette günler geçtikçe sanki bir başka özler oldum sizleri, sözleriniz hiç çıkmaz hatta kulaklarımda devamlı yankılanır oldu, gülüşleriniz gözümün önünden gitmez oldu,... günlük heveslere kapılmışım, özlemleri ertelemiş belkide yok saymışım sizi özlediğimi, oysaki hiçbirşey sizin yokluğunuzun acısını dindirememiş. Özlemişim, Özlüyorum,... sizleri canım Ailem.

Tamamen raslantı sonucu Büyükada'da gezerken meydanda müzikleri ile tanıştığım Koptu Kervan grubunun Müzik Yasak albümden, sizlerin en sevdiği ''Sevdim Seni'' adlı ilahiyi dinledim. Tabiki size özlemlenmiş içimdeki ateş daha bir alevlendi o an! Açıkcası ben beğendim. Ve sizinde beğeniceğinizi ümit ettiğim Peygamber efendimiz için yazılmış en güzel naatlardan biri olan Sevdim Seni ilâhisini Koptu Kervan grubunun yorumu ile bir kez daha dinlemenizi isterim;

Koptu Kervan - Sevdim Seni (Müzik Yasak)


Sözleri:

Sevdim seni mâbuduma hayran diye sevdim.
Bir ben değil âlem sana hayran diye sevdim.

Evladı iyâlden geçerek ben ravzana geldim.
Ahlâkını methetmede Kur’an diye sevdim.

Kurbanın olam şah-ı resul kovma kapından
Didârına müştak olan yezdân diye sevdim.

Mahşerde nebiler bile senden medet ister.
Gül yüzlü melekler sana hayran diye sevdim.

NOT: İlahiyi dinleyemeyenler okurlar, lütfen imeem.com/Sevdim.Seni adresini ziyaret ediniz.
Devamını oku

İlimsiz Dindar Olunmaz!

01 Eylül 2008 Gönderen:Sade 0 yorum

Ramazan ayı boyunca nefis ve şeytan birlik olup Ramazan'ın başında, (zorluk verecek bir aya girildiği yolunda) vesveseler fısıldamaya başlarlar. Şeytanın bu vesvesesine cevabımızı kendi içimizde hemen vermeli, baştan ümidini kestirerek demeliyiz ki:

Ey nefis, ey şeytan! Rabbimiz, sene boyunca serbest bıraktığı bizleri bir aylık oruç ibadetiyle mükellef kılmış, hem sıhhatimizi kazanmamız, hem de sahip olduğumuz nimetlerin farkına varmamız için günahlarımızın affına sebep olacak bir irade imtihanına bizleri tabi tutmuştur. Bu irade imtihanında oruçlarını tutanlar çok şey kazanırlar, hiçbir şey kaybetmezler. Tutmayanlar ise hiçbir şey kazanmaz, ama (ahiretleri adına) çok şey kaybederler, ömür boyu bu ihmallerinin pişmanlık ve utancını yaşarlar. Mutlu Ramazanlar dileğimle.
''ilim ilim bilmektir
ilim kendin bilmektir
sen kendini bilmezsin
ya nice okumaktır

okumaktan murat ne
kişi hak'kı bilmektir
çün okudun bilmezsin
ha bir kuru ekmektir

okudum bildim deme
çok taat kıldım deme
eğer hak bilmez isen
abes yere gelmektir

dört kitabın mânâsı
bellidir bir elifte
sen elifi bilmezsin
bu nice okumaktır

yiğirmi dokuz hece
okursun uçtan uca
sen elif dersin hoca
mânâsı ne demektir

yunus emre der hoca
gerekse bin var hacca
hepisinden iyice
bir gönüle girmektir''

Yunus Emre


Burda... Devamını oku